TEMEL VE DURSUN'UN AT'LARI

Temel ile Dursun'un eline bir miktar para geçince birer at almaya karar vermişler. Temel, Dursun'a demiş ki;
- Dursun bu atları aldığımız iyi oldu, hem gideceğimiz yerlere bununla gideriz hem de ara sıra yarış yapar birbirimizle iddiaya gireriz, demiş. Dursun'da;
- Gerçekten iyi olduğumuz bunları aldığımız ama bir sorun var, gece bunları nereye koyacağız. Bir tane ahır var o da çok küçük bizim atlar kesin karışır, demiş. Temel'de;
- Tamam ben bir kulağını keserim, bir kulağı kesik benim olur, diğeri senin, demiş ve Dursun'da kabul etmiş.
Bu sırada Temel ile Dursun'un para kazandığını ve at aldıklarını duyan çok fesat bir komşuları varmış, herşeyi duymuş ve hain planlarını yapmaya karar vermiş.
Neyse ertesi sabah olmuş ve Temel ile Dursun ahıra geldiklerinde ne görsünler, iki atında birer kulağı kesik vaziyette. Temel;
- Ben şimdi uyuz oldum, diğer kulağınıda keseceğim, iki kulağı kesik olan benim olsun, tek kulağı kesik senin demiş ve Dursun yine kabul etmiş.
Yine komşuları yapacağını yapmış ve sabah bir gelmişler ki, iki atında ikişer kulakları yok. Temel;
- Dursun benim tepem iyice atmaya başladı demiş, ben benimkinin kuyruğunu da keseceğim, ha bu iki kulağı ve bir kuyruğu kesik olan benimki, iki kulağı kesik olan da senin ki olsun, demiş ve Dursun yine başını sallamış.
Ertesi gün bir gelmişler ve manzara aynı iki atında ikişer kulakları ve kuyrukları yok.
Temel o kadar sinirlenmiş ki, Dursun'a dönüp aynen şöyle demiş;
- Ben delirmeden biz şöyle yapalım, ha bu beyaz olan benim ki, siyah olan da senin ki olsun...

Hiç yorum yok: